Teknolojinin ilerlemesi, insanoğlunun yaşam kalitesinin artması ve yaşam şartlarında farklılıklara yol açmıştır. En önemli farklılık çalışma mekânları ve yaşama mekânlarında ortaya çıkmaktadır. Eskiden insanlar küçük en fazla birkaç katlı ve genellikle bahçeli mekânlara sahip konutlarda yaşamaktaydı.
Günümüzde ise adına rezidans denilen çok katlı donanımında en son teknolojik unsurların kullanıldığı dev binalar hayatımıza girmiştir. Aynı olay ofisler ve çalışma ortamları içinde geçerlidir. Artık dev binalarda içinde yüzlerce ofisin, çalışanın ve alışveriş merkezlerinin yer aldığı plazalar etrafımızda yükselmektedir. Tüm dünyayı kasıp kavuran bu plaza ve rezidans yapma çılgınlığı beraberinde yeni tanıları olan hastalık türlerini de getirmiştir. Bu kadar lüks ve ileri teknolojiye sahip büyük plazalarda çalışmak ve rezidanslarda yaşamak başlangıçta insanlara çok hoş ve zevk verici gelmiştir. Zaman içinde ofis çalışanlarında oluşan geçmeyen baş ağrıları, baş dönmesi, mide bulantısı, tansiyon düşmesi, nefes alınamaması ve nefes darlığı yaşanması normal bir hastalık bulgusu gibi gelmişti . Ancak bu şikâyetlerin pek çok çalışanda ortaya çıkması ve hafta sonları ortadan kalkması akıllarda soru işretleri doğmasına neden olmuştur.
Bilim adamları bu bilgiler altında AKILLI BİNA SENDROMU adıyla yeni bir tanım yaptılar. Eski dönemlerde yaşanan hava kirliliği unsurları açık havada meydana gelmekteydi. Günümüzde ise bu hava kirliliği akıllı binalarda bulunan açılmayan camlar, ortamın sadece klimalar ile ısıtılması, soğutulması ve hava sirkülasyonunun temiz hava ile sağlanamaması sonucu ortaya çıkmaktadır. Ve bu ortamlarda çalışan ve yaşayan kişilerin akıllı bina sendromuna yakalandıkları kayıt edilmektedir. Binalardaki enerji tasarrufunun da önemine dikkat çekmek gerekir. Özellikle camların açılmaması, kapalı havalandırma panellerinin devreye girmesi ve hava sirkülasyonunun kapalı devre sistemlerle yapılması, bina içindeki açığa çıkan elektrik gücünün insanları olumsuz etkilemesine sebep olmaktadır. Zorunlu olarak bu binalarda kullanılan klimalarda üreyen çeşitli virüs ve bakteriler yer yer ölüme sebebiyet vermektedir. Bu hastalık sadece çağdaş insanın yakalanabileceği bir durumdur. İlginçtir ki eskiden insanoğlu hep teknolojinin, yeni buluşların peşinden giderken artık her yeni buluşun ve ileri teknolojinin de beraberinde yeni hastalıklar doğuracağını keşfetmiştir.