670 Şehit Yakını Ve Gazi Kamuda İstihdam Edildi
Son dönemde hükümetin yapmış olduğu bazı çalışmalar için Başbakanlık Resmi İnternet Sitesinde yayınlanan yazı ile Şehit ailelerinin ve Gazilerin kamuda İstihdam edilmesi haberleri ile ilgili yazı dizisi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katıldığı kura töreniyle bin 670 şehit yakını, gazi ve gazi yakını kamuda istihdam edildi. Başbakan Davutoğlu, Şehit Yakınları ve Gaziler İş Kurası Töreni’nde yaptığı konuşmada, terör bölgesinde öğretmenlik yapanların küçük çocukların gönüllerine ekeceği sevgi tohumlarının, o bölgede yaşayanlara ve askerlere yönelecek kurşunları engelleyeceğini belirtti.
670 Şehit Yakını Ve Gazi Kamuda İstihdam Edildi
Bir yanda metanetini koruyarak, acısını yüreğine gömerek, çatışma yaşanan bölgelerdeki vatandaşın hakkını, iyiliği ve huzurunu korumak için çırpınanlar, diğer yanda ise tehditten, baskıdan, terörden başka yol bilmeyenler olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, “Hendek, barikat siyasetinden medet umanlar, Kobani olaylarından bu yana siyasi sicilini giderek bozan HDP, şimdi de hendekler ile barikatlar ile kendisini var etmeye çalışıyor. Bu yol, yol değildir. Hendek siyasetinin devamı, bir ötesi adımı, yer altı siyasetidir. Bütün bunlar ise demokrasiye ihanettir, halka ihanettir, vatana ihanettir” diye konuştu.
HDP’nin 1 Kasım’da Doğu ve Güneydoğu’daki bazı il ve ilçelerde önemli ölçüde oy aldığını ifade eden Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bölgedeki seçmen onlara, bir beklenti ile oyunu emanet etti. Bunlar ise bu emanete açık bir şekilde ihanet ettiler. Bu partinin yetkililerine ve bu terörü, şiddeti, baskıyı, zulmü savunanlara sesleniyorum, ‘aldığınız demokratik yetkiyi hendeklere boca ediyorsunuz.’ İşte tablo ortada. Bir yanda öğrencilerinden ayrıldığı için yürekleri sızlayanlar, terörle mücadele edilen o bölgelerde evlerinden ayrılmak zorunda kalanlar, diğer yanda ise bölge insanına eziyet edenler, devletin koruma altına aldığı öğretmenleri tehdit edenler.”
“BİR SİYASETÇİ, SEÇMENİNİ NASIL TEHDİT EDEBİLİR?”
HDP’li bir kadın vekilin, kadın siyasetçiye yakışmayan bir üslupla twitter hesabından yaptığı paylaşıma değinen Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
“TBMM’ye Başkanvekili olan bir hanımefendi, bir kadın siyasetçiye yakışmayacak bir üslupla yaslandıklarını iddia ettikleri siyasal tabana tehditler savurabiliyor. Twitter hesabında diyor ki, ‘Bırakıp gitmeyeceksiniz, terk etmeyeceksin, birgün geri dönmek istersen yüz bulamayabilirsin.’ Bu nasıl bir kendini kaybediştir. Bu nasıl bir savruluştur ki böylesine zelil ifadelerle halkı tehdit etmeye yöneliyor. Bir siyasetçi, vatandaşını, seçmenini nasıl tehdit edebilir? Sizlerin huzurunda tüm vatandaşlarımıza buradan bir kez daha sesleniyorum, Sur’da, Cizre’de, Silopi’de bu vatanın her bir güzel köşesinde, herhangi bir yerde nerede terör var ise oradan bu terör odaklarını kesinlikle temizleyinceye kadar mücadelemiz aralıksız devam edecek.”
Geçen Kurban Bayramı, sabah namazını Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Ulu Cami’de kıldıktan sonra Diyarbakırlı vatandaşlarla teker teker görüştüğünü anımsatan Davutoğlu, hepsinin kendisine “Sayın Başbakanım bizi bu hainlerden kurtarın, mücadeleye devam edin” dediklerini aktardı.
Başbakan Davutoğlu, “Bilinsin ki Diyarbakır Ulu Cami, Bursa Ulu Cami kadar huzurlu ve bütün milletin, cemaatin güzel dualarına eşlik edinceye kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bizim için Diyarbakır Cami ile Bursa Ulu Cami arasında bir fark yoktur” değerlendirmesinde bulundu.
Fatihpaşa Camisi’nin kurşunlarla, yangınlarla tahrip edildiğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, Fatih Paşa ve tarihteki önemine değindi.
“BU MÜCADELEDE DEVLETİMİZİN, ÜLKEMİZİN YANINDA YER ALINIZ”
Başbakan Davutoğlu, vatandaşlara şöyle seslendi:
“Bu mücadelede devletimizin, ülkemizin yanında yer alınız. Başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere bütün vatandaşlarımız herhangi bir sıkıntı yaşamadan, korkmadan, huzurla hayatlarını sürdürecekleri şartlar oluşana kadar, bölgedeki esnafımızın üzerindeki baskılar kalkana, bölgenin o güzel çocukları huzurla okullarına gidene, oradaki hastaneler emniyetle oradaki aziz vatandaşlarımıza hizmet edecek imkanı bulana kadar da mücadeleyi sürdüreceğiz. Bunlar öyle bir zorbalık içindeler ki masum insanları ellerinde bir bavulla evlerini terk etmek zorunda bırakıyorlar.
Bilinsin ki o vatandaşlarımız en kısa zamanda evlerine dönecek, hayatlarına kaldıkları yerden devam edecekler. O vatandaşlarımız oradan, bu baskılardan kaçmak zorunda kalan vatandaşlarımız bize aynen sizin gibi şehitlerimizin emanetleridir. Kürt, Türk demeden bütün ülkede, özellikle bu günlerde Cizre’de, Silopi’de, Sur’da, Nusaybin’de, Dargeçit’te, Yüksekova’da bütün o güzel ilçelerde yaşayan güzel insanlarımız huzur içinde yaşamalarına devam etmeleri için her şeyi yapacağız. Onların varsa oluşan zararlarını tek tek telafi edeceğiz. Kimseyi sahipsiz bırakmayacağız, kimseyi bu zalimlerin eline de terk etmeyeceğiz. Bütün vatandaşlarımız bilsinler ki bugün yaşadıkları mağduriyette de biz onların yanında olacağız. Biz hiçbir vatandaşımıza uzak değiliz, hiçbir insanımızı da yalnız, kimsesiz, sahipsiz bırakmadık, bırakmayız.”
“BU ÜLKENİN YANINDA YER ALAN BÜTÜN KARDEŞLERİMİZE ELİMİZİ UZATACAĞIZ”
“Bu ülkenin vatandaşları asırlardır kardeşçe yaşıyor” ifadesini kullanan Başbakan Davutoğlu, Türkiye’deki vatandaşların sonsuza kadar da beraberce yaşamaya devam edeceğini vurguladı.
Terör ile mücadele esnasında mağdur olan vatandaşlara da sahip çıkılacağını bildiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Oradaki ekonomik hayatın devam etmesi, daha da güçlü bir şekilde devam edebilmesi için gereken her türlü tedbiri alacağız. Bütün bu ilçelerdeki esnafımıza, orada helal rızk için çalışan ziraatçimize, çiftçimize de seslenerek ifade ediyorum, hiç kimsenin mağdur edilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz, gerekli talimatları verdik. Sur ilçesindeki esnafımız başta olmak üzere terörle mücadele yürütülen bölgede, devletine, ülkesine bağlı şekilde bu teröristlere karşı onların provokasyonlarına hiçbir zaman kapılmadan, bu ülkenin yanında yer alan bütün kardeşlerimize elimizi uzatacağız, onlara devletimizin şefkat elini de göstereceğiz.”
Ülkenin birliği ve beraberliği, milletin onuru ve izzeti için toprağa düşen şehitlerin yakınları, gazi ve gazi yakınları ile bir araya gelmekten, “buruk” da olsa, şehitlerin emanetine sahip çıkmaktan mutluluk yaşadığını dile getiren Başbakan Davutoğlu, vatan toprakları için canlarını veren aziz şehitleri saygıyla ve rahmetle yad ettiğini belirterek “Şehitlerimiz, gazilerimiz ve onların yakınları için ne yapsak azdır. Böyle faaliyetlerle öncelikle şehitlerimizin aziz ruhlarını şad etmeye, onların emanetlerine sahip çıkmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Yeni bir atama töreni için kısa bir süre sonra yeniden beraber olduklarını söyleyen Davutoğlu, şehitliğin yeri ve öneminin çok özel ve en kutsi his olduğunu kaydetti.
Vatanı, milleti, değerleri, milletinin güvenliği için hayatını vermenin, fedakarlığın ve kahramanlığın en büyüğü olduğuna işaret eden Davutoğlu, “Tüm aziz şehitlerimizin ruhlarını minnetle yad ediyorum. Hepsinin mekanı cennet olsun ki bunda hiç şüphe yok” ifadesini kullandı.
Hayatını kaybeden gazilere Allah’tan rahmet, yaşayanlara da uzun ömür dileklerini ileten Davutoğlu, “Ülkemiz adına yoğun bir gündemin ortasında parantez açarak son derece sevindirici ve hayırlı bir çalışma için bir araya geldik” dedi.
“TÜRKİYE, YENİ BİR DİNAMİZMLE HER ALANDA ATILIM ÜSTÜNE ATILIM YAPACAK”
Geçen hafta 2016 Yılı Eylem Planı’nı açıkladıklarını anımsatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toplumumuzun her kesimine yönelik atacağımız adımları, her alanda gerçekleştireceğimiz reformları milletimizle, sizlerle paylaştık ve dedik ki inşallah 2016 yılı hep beraber gayretlerimizle güzel bir yıl olacak. 2015 yılı seçimlerle, zorunlu olan hükümetlerle ve terörle mücadeleyle geçmiştir. Biz bu dönemlerde de Türkiye’nin sıkıntısız geçmesi için elimizi taşın altına koyduk, büyük bir özenle, hepiniz şahitsiniz, büyük bir gayretle çalışmalarımızı yürüttük. Ama yeni dönemde milletimizden aldığımız büyük destekle çok daha ileri hedeflere kararlılıkla yürüyeceğiz. AK Parti’nin büyük bir çoğunlukla iktidara gelmesiyle birlikte hem ülkemiz hem de siyasetimiz rahatlamış durumda. Ekonomide, iş hayatında, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesinde, toplum kesimlerimizi rahatlatacak tedbirlerin alınmasında çok önemli reformlar gerçekleştiriyoruz.”
“HER ALANDA ATILIM ÜSTÜNE ATLIM…”
Davutoğlu, Türkiye’nin yeni dönemde, yeni bir dinamizmle her alanda atılım üstüne atılım yapacağını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Hükümet olarak biz bu heyecanı ve bu heyecanla birlikte büyük bir azmi yaşıyoruz ve gittiğimiz her yerde görüyoruz ki bu heyecan bütün ülkemize sirayet etmiş durumda. Bugün gerçekleştirdiğimiz bu toplantıyla ben bu hayırlı başlangıcın güzel bir nişanesi olarak görüyorum. Sizlerin o nurlu ak yüzlerinden ilham alarak Türkiye’ye hayırlı bir gelecek inşa etmek üzere bir kere daha yola çıkmış bulunuyoruz. Allah bizi bu vatan için canlarını feda eden aziz şehitlerimize mahcup etmesin. Onların huzuruna ak alınla, başı dik bir şekilde, ’emanetinize sahip çıktık’ diye ulaşmayı, onların mekanı olan cennette onlarla buluşmayı bizlere nasip etsin.
670 Şehit Yakını Ve Gazi Kamuda İstihdam Edildi
Bu faaliyeti 64. Hükümet’in gerçekleştirilmesinden hemen sonra atmak istediklerini belirten Davutoğlu, ilk sosyal faaliyetlerinin şehitlerin yakınlarına olmasına özellikle önem verdiklerini söyledi.
Hükümetin yeni eylem planlarını açıklar açıklamaz, ilk işin şehitlerin yakınları ve gazilere kol kanat germek olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Bu hayırlı başlangıcın yolumuzu, ufkumuzu açması ve geleceğimizi aydınlatmasını diliyorum. Şehit ve gazilerimiz ile onların bizlere emaneti olan sizler, her zaman önceliğimiz, her zaman ön gündemimizin üst sıralarında bulundunuz” şeklinde konuştu.
“Bugün bin 670 kardeşimizi daha istihdam etmeye başlıyoruz” diyen Davutoğlu, “Böylece son iki yılda devlet çatısı altında işe aldığımız kişi sayısı 14 bin 200’e ulaşıyor. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Törende, atanmayı bekleyen şehit yakını ile gazi ve gazi yakınlarının bulunduğunu anımsatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Örneğin benim de bizzat oradaki taburu ziyaret ettiğim Dağlıca bölgesinde çıkan çatışma sonucu şehit olan Turgay Topsakaloğlu’nun eşi, değerli kardeşimiz, bacımız Filiz Topsakaloğlu burada. O ziyaretimizde askerlerimizle aynı sofraya oturup, aynı karavanadan yemek yemiştik ve aziz şehidimiz de oradaydı. Kendisiyle de bütün diğer silah arkadaşları gibi hasbıhal etmiştik. Bir mübarek bayram günüydü. O yiğitlerimizin, kahramanlarımızın yüzlerindeki vakarı, yüreklerindeki imanın yansıdığı alınlarındaki nuru görmüştüm. Daha sonra öğrendim, şehidimiz o günkü ziyaretimizi eşine ve yakınlarına o kadar güzel anlatmış ki merhum Turgay kardeşimin yüreğinin güzelliği, imanı, vatan sevgisi bir kez daha içimize işledi. Mekanı cennet olsun.”
“Burada bu mekanda herkesin bir kahramanlık hikayesi var, acısı var, hüznü var, onuru var, vakarı var, hepimizin gelecek nesillere aktaracağı bir kahramanlık hikayesi var” ifadesini kullanan Davutoğlu, “Şehitlerimiz, her birimize, bu ülke var oldukça unutulmayacak kahramanca hikayeler bıraktı. İnşallah her birinizle mümkün olduğunca görüşüp sohbet edeceğim” değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Davutoğlu, Şanlıurfa’da Balıklı Göl Devlet Hastanesi önünde ekip aracına yapılan saldırı sonucu şehit olan polis memuru Tanju Sakarya’nın eşi Fatime Sakarya’nın küçük yaşına rağmen büyük sorumluluklar üstlendiğini söyledi. Sakarya’nın atama istemediği için şehidin kardeşini atayacaklarını belirten Davutoğlu, Fatime Sakarya’nın hakkının her zaman saklı kalacağını bildirdi.
Davutoğlu, Fatime Sakarya’nın Umre’de olduğunu öğrendiğini belirterek, “O mübarek mekanlarda bizler için de dua ettiğinden eminim. Allah dilinden duayı düşürmeyen, en kötü anında dahi inancını yitirmeyen böyle güzel gençlerimizin sayısını artırsın. Onlara başka acılar yaşatmasın” diye konuştu.
Yüksekova’da askeri konvoya açılan ateş sonucu şehit düşen Astsubay Erdem Ertan’ın eşi Hacer Ertan’ın da törene katılamadığını bildiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Hacer kızımız İngilizce öğretmeni ve inşallah yakında bir bebek dünyaya getirecek. İnşallah eşim Sare Hanım da doğumda bulunacak. Sare Hanım’ın kendisini evinde ziyaret ettiğinde aralarında geçen sohbeti gözlerim dolarak daha sonra kendilerinden öğrendim. Kendisi mesleğine aşık bir öğretmen. Orada görev yaparken yaşanan tüm sıkıntılara rağmen mesleğini büyük bir aşkla, büyük bir gururla sürdürmeye devam etmiş. Şehidimizin Hacer öğretmene, o aziz şehidimizin o mübarek eşine en büyük öğüdü, ne olursa olsun, asla bıkmadan sevgiyle çalışması, bu sıkıntıların ancak ve ancak eğitimle çözülebileceği olmuş. Hacer öğretmenimiz de öyle yapıyormuş zaten. O acılı günlerde de evini ziyaret edenlere orada çocukları ne kadar çok sevdiğini, çocukların güzelliklerini, onlarla birlikte yaptıklarını anlatıyormuş.”
Başbakan Davutoğlu, vatan topraklarının, şehit ve gazilerin mirası, kutlu bir emaneti olduğunu belirterek, şehitlerin emanet olarak bıraktığı en büyük değerleri “vatan, bağımsızlık, milletin hak ve hukukunu korumak” şeklinde sıraladı.
Şehitlerin anne, babaları, kardeşleri, eş ve çocuklarının da millete bıraktığı birer ortak emanet olduğunu anımsatan Davutoğlu, bugün toprağa verilen şehitler Mustafa Nohut, Nuri Yazanel ile Ahmet Kabukçu’ya Allah’tan rahmet diledi.
Başbakan Davutoğlu, “Bizim kültürümüzde emanet kavramı çok önemli bir yer tutar. Biz bu şuurla, aziz şehitlerimizin emanetleri olan sizleri mutlu etmek için çabalıyoruz. Diğer AK Parti hükümetleri gibi 64. Hükümet olarak da şehit yakınları, gazilerimiz ile onların yakınları için devletimizin imkanlarını azami düzeyde kullanmaktan sarfınazar etmedik” diye konuştu.
Son 14 yıl içinde şehit yakınları, gaziler ve onların yakınlarına yönelik çok önemli çalışmalar gerçekleştirildiğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şehit yakınları ve gazilerin birçok haktan yararlanma kapsamını genişlettiklerini belirtti.
Şehit yakınları ve gaziler ile onların yakınlarının istihdamı konusuna yoğunluk verildiğini anlatan Davutoğlu, hak sahiplerinin atamalarını, son iki yılda hızla gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Davutoğlu, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında 2014’te yapılan bir düzenlemeyle, terör mağduru engellilere ve terör sebebiyle hayatını kaybeden sivil vatandaşların yakınlarına, bu kapsamda istihdam imkanı getirdiklerini aktardı.
2014’ten itibaren atama işlemlerini merkezi yerleştirme sistemiyle yaptıklarını anlatan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“En son 15 Temmuz’da, 853 kişinin atamasını gerçekleştirmiştik. Bugün ise merkezi yerleştirme sistemiyle hak sahibi bin 670 vatandaşımızın daha atamasını yapacağız. Hak sahipleri arasında şehit yakınları, gazi ve vazife malulü yakınları, sivil terör mağdurları ile Soma’daki maden kazasında hayatını kaybedenlerin yakınları da var. Böylece, sadece son 2 yılda devlet çatısı adı altında aldıklarımızın sayısı 14 bin 209’a ulaşıyor. Atamaların başladığı 1996’dan bugüne toplam 30 bin 711 kişi atanmış. Bu sayı içinde 2002’den bugüne AK Parti hükümetleri döneminde atananların toplam sayısı 24 bin 396’dır. Yani bugün devlet kadrolarında bu kapsamda çalışan vatandaşlarımızın yüzde 80’inini biz atadık.
Sakın yanlış anlamayın, biz bu atamaları, devletin sizlere bir lütfu olarak değil, milletçe başta şehitlerimizin aziz hatırası olmak üzere, sizlere ödenmesi gereken bir borç olarak görüyoruz. Devlet olarak milletimizin vicdanına ve sizlere yönelik minnet hislerine tercüman olmaya çalışıyoruz.”
2011 yılında Şehit Yakınları ve Gaziler Dairesi Başkanlığının kurulduğunu, kanunlara tanımlanan şehitlik ve gazilik statüsünün kapsamının da genişletildiğini bildiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, şehit yakınlarına, gazilere ve terör mağduru vatandaşlara ödenen ücretlerin, günün şartlarına uygun halde yeniden düzenlendiğini anımsatarak, şehit yakınları ve gazilere yönelik çalışmalar konusunda da detaylı bilgi verdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık bir geleceğe doğru adım adım ilerlediğini vurgulayan Davutoğlu, 1 Kasım seçimlerinde vatandaşların teveccühüne mazhar olan siyasi kadronun da Cumhuriyeti 2023 vizyonuna taşımakta kararlı ve bu konuda da ehil olduğunu kaydetti.
Seçimden önce söylediğini, seçimden sonra unutanlardan olmadıklarını ifade eden Başbakan Davutoğlu, eylem planlarındaki taahhütlerinin takvimini de hemen açıkladıklarını, sorunları çözmek, toplumun huzur ve sükununu sağlamak üzere kolları sıvadıklarını aktardı.
“Milletin devlete, devletin gücüne ve adaletine inandığı, güvendiği bir Türkiye’nin inşası için çalışılıyor” diyen Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Ayrımcılığın olmadığı, demokrasi ve adaletle yoğrulmuş insan haklarını esas alan bir Türkiye hayali için yeniden yola çıktık. İstikrarlı, eskisinden daha da fazla üreten, ürettiğini daha da adil paylaşan bir Türkiye için yola çıktık.”
Türkiye-AB Zirvesine ilişkin de bilgi aktaran Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Zirvedeki pozitif hava, hemen pratik gelişmelere de yansıdı. 17 numaralı ekonomik ve parasal politikalar başlıklı fasıl, görüşmelere açıldı. İnşallah bugün akşam geç vakitlerde tekrar Brüksel’e gideceğim ve yarın yeni bir Türkiye-AB kısmi zirvesi için oradaki liderlerle bir araya geleceğiz. Bu ülkenin refahı, mutluluğu ve sizlerin, genç nesillerin geleceğe güzel bir şekilde hazırlanabilmesi için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. 64. Hükümetimiz Allah’ın izni ile içeride ve dışarıda bunun gibi daha pek çok başarıya, gelişmeye imza atacaktır. Türkiye, bütün ihanetlere rağmen doğru bir rotada ilerlemektedir. Hiçbir şekilde oyuna gelmemek, Türkiye’yi zayıflatmak isteyenlere bekledikleri fırsatı vermemek zorundayız. Türkiye’nin son 14 yıldır yürümekte olduğu yol, 2023 yılına damgasını vuracak yeni, büyük Türkiye idealinin yoludur.”